Silinirken

Eve cep telefonu girdiğinde ergenliğimdeydim. Şimdinin harcıâlem eylemi o zaman hayatımızda “mesaj çekmek” jargonuyla yer edinmişti. Akranlarım her gün postaneye gidiyor olmasa da telgraf çekmenin ne demek olduğunu bilir, hatırlar. Uzaktaki birine acele metin ulaştırmak “telgraf çekmekten” ibaret olduğundan, bizim nesil ve öncesindekiler bir türlü “mesaj atmaya” alışamadı. Hâlâ mesaj “çekiyor” olmamız ondandır.


(...)


-YAZININ TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN-

Altın Varak

Almanya Şansölyesi Merkel seçimden önce İstanbul’a geldi. Davutoğlu tarafından Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisinde ağırlandıktan sonra Muhterem tarafından Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkünde konuk edildi.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani İstanbul’a geldi. Mabeyn Köşkündeki altın varaklı tahtlarda poz verdi.


(...)


-YAZININ TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN-

Yalnızca Sitem

Şiir ve öykülerimi esenlikli, esenliksiz, şaşırtıcı, ilkin anlamsız ya da mucizevi görünen her nevi deneyimimden beslemeye çalıştığımı; ancak bunları gazete köşesine taşımadığımı sadık okurlarım bilir. İlk bakışta bu ilkemle çelişiyor gibi gözükecek olsa da kişiselliğin biraz ötesine geçen bir konuda yazıyorum.

PEN Yazarlar Derneği’ne (PEN Türkiye) üye olmak amacıyla Temmuz 2014’te girişimde bulundum. Yanıtsızlığı, derneğin tüzüğü gereği birkaç ay içinde düzenlenecek seçimli genel kurulun hazırlığına yorarak bir süre bekledikten sonra Şubat 2015’te talebimi yeni yönetim nezdinde tekrarladım. Aynı gün yönlendirilen evrakı doldurup istenenleri ekleyerek 10 Şubat günü PEN Türkiye’ye ilettim.


(...)


-YAZININ TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN-

Yeni Şeylere

Şairin döktüğü misal “bende hiç tükenmez bir hayat vardı/ kırlara yayılan ilkbahar gibi.” Bu tükenmezlik bazen nereye sığdıracağımı bilemediğim sevdayla, bazen kendimi bile ikna edemediğim yargısızlıkla, bazısındaysa insanın yalnızca insan olduğu için değerli doğduğuna olan inancımla vücut buluyordu.


(...)


-YAZININ TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN-

Ahval ve Şerait

Dünya Savaşından sonra 1914 hattına çekilen Doğu Cephesi, Rus İç Savaşına denk geldi. Cephenin akıbeti Türk-Sovyet mutabakatına bağlıydı.

1919’da Musul’daki ayaklanmayla birlikte El Cezire Cephesi hareketlendi. Telafer’deki kalkışma ve aşiretlerin Süleymaniye’ye girişi cephenin yönünü İran’a çevirdi.

(...)


-YAZININ TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN-

Oyoyder

Geciktiğim için özür dilerim. Salı günü yayımlanması gereken bu yazımı, sivil toplum girişimlerimizdeki işlemler nedeniyle bir gün rötarlı olarak gönderebiliyorum. Affedin.

Sizden iyi olmasın, kendisi de hayli iyi niyetlerle bir derneğe kaydolmuş ahbabımla sohbet ediyorduk. Geçtiğimiz iki senede derneklerinin başına gelmeyen kalmadı, neredeyse. Neler olup bittiğini uzun uzadıya konuştuk.

Ahbabımın üyesi olduğu Oynatanları Oynatanlar Derneği, köklü bir geçmişe sahip, yıllardır büyük bütçeler idare eden bir girişim. Ne var ki bu Oyoyder’in öyle bir başkanı var ki üç dönemdir ne olup bittiğini içeriden de dışarıdan da kimse anlayamıyor.


(...)


-YAZININ TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN-

Köpek

Haberciliğin temel kuralı olarak biliriz: Bir köpek bir adamı ısırdığında haber değeri yoktur; ama bir adam köpeği ısırırsa işte o bir haberdir.

Geçerli bir ilke olsa da eksik.

Memleketimde bir adam bir köpeği ısırdığında önce adama bakılır. Hangi gruba mensup olduğu anlaşılmaya çalışılır. Mensubiyeti yoksa ikinci aşamaya geçilir.


(...)


-YAZININ TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN-

Yenide Eski

Her yazarın bazı aralıklarla kalem tuttuğu ilk günü hatırlayıp o günden beri yazdıklarını, andıklarını, kimi zaman geleceğe dair öngörüleri ya da kiminde geçmişe atfettiği yakınmaları gözden geçirdiğine inanıyorum.

Yazdıklarımı yayımlamasam da üretmeye devam ettiğim, arada nadasa çekildiğim dönemi de dâhil ederek bir hesap defteri tutuyorum. 2016 ile birlikte defterin on dört sayfasını bitirmiş, bir yenisini açmış oldum.

Yazı yaşamımın 15. yılına girerken geçtiğim yolları kısaca hatırlayıverdim. Bundan tam on sene önce, AKP iktidarı henüz ilk dönemini yaşarken su yüzüne çıkarılan korkulara verdiğim yanıtları taradım:


(...)


-YAZININ TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN-

Kutlama

Yeni yılın tarihte tekerrürü hatırlatmayacak tebessümlerle gelebilmesini, dünya çocuklarının refahı hissederek büyüyebilmesini, silaha uzanan ellerin tereddüt ederek vicdana sığınmasını dilerken bu haftasonu için, ilk öykü kitabı 2007’de yayımlanan Berat Alanyalı’nın şiir tadında durum öykülerinden oluşan Keşiş Örümceği adlı kitabını öneriyorum. Soğuk kesen günlerde bir nebze olsun yürek ısıtabilmek umuduyla...

Kutlarım.


-GAZETEDEN OKUMAK İÇİN TIKLAYIN-